Emirdağ Lisesi HatıЯaları

Köşe Yazıları / Kenan Kocabaş

1980’lerin ortasından 1990’ların başına kadar Emirdağ Lisesi Orta Kısım’da ve Emirdağ Lisesi’nde geçen yıllarım aklıma geldi, geçen hafta içerisinde Emirdağ.gen.tr’deki okul haberlerini görünce.Bu haberler, okulların restorasyonu ve başarısı ile ilgiliydi. Ha bir de Emirdağ’ın yeni kaymakamının eğitime verdiği önemden bahseden bir haber vardı.“Eğitim şart” deyip durduğumuza göre, eğitim alanında yaşanan gelişmeleri görmek bizler için bir mutluluk kaynağı olsa gerek.Eğitimin asıl amacının insan yetiştirmek olduğu muhakkak olmakla birlikte, okulların yaşanabilir yerler olmasına çalışılması ve okul dış cephelerinin estetik kaygılarla yeniden düzenlenmesi de göz ardı edilmeyecek konular.Yukarıda da belirttiğim gibi, Emirdağ Lisesi(Orta Kısım + Lise) deyince aklıma ilk gelen konuları şu şekilde sıralayabilirim:· Yabancı dil olarak İngilizceyi seçmek istediğim halde, torba içinden kısmet çektirirler gibi dil seçtirmeleri ve bana Fransızca’nın çıkması. (O torbadan İngilizce çeken olmuş mudur diye hep merak etmişimdir.)· Dersliklerin ahşap zeminine dökülen ziftin kokusu.· Kış aylarında, teneffüslerde hademenin kürekle sobaya kömür atması.· Dışarısı görünmesin diye sınıf camlarının alt yarısının yağlı boyayla boyanması.· Beden eğitimi derslerinde kullanılan ve oldukça ağır olan “sağlık topu”. (Okuldan sonra bir daha rastlamış değilim.)· Beden eğitimi dersimiz boş geçmesin diye ara sıra dersimize giren Halil Kahya hocamızın, bizleri uygun adım yürütürken söylediği “Garabağdan gelin mi geldiniz, kaldırın kafanızı düzgün yürüyün” lafı.· O yıllarda yeni yeni moda olmaya başlayan 0,5, 0,7 ve 0,9’lar…· Cetvelle tırnaklara vurmasıyla nam ve korku salan ve ismi aklıma gelmeyen Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni.· Harita odasından geçilerek girilen kütüphane ve bu kütüphanede çalışan kalın camlı gözlüğü olan memur.· Teksir kağıdı.· Türkçe öğretmenleri Jale Ersun ve Mualla Avcı ikilisi.· Metin Akın hocamızın, Emirdağlıların zeki insanlar olduğu ve bu yüzden de Emirdağ Lisesi’ndeki öğrencilerin karnelerinin mesela Konya’daki öğrencilerin karnelerinden daha iyi olduğu konusunda bizlere verdiği bilgi.· Salih Koca hocamızın, Darwin’in “Evrim Teorisi”ni çürütmek için harcadığı enerji.· “Yazılıda kitabın neresinden sorumluyuz” dediğimizde, Matematikçi Mehmet Arslan hocamızın “matematik bir bütündür bölünemez” cevabı.· Ercan Tombul hocamızın, sürekli Fransızca öğretmek veya para kazanmak arasında ikilimde kalıp, çeşitli atraksiyonlarda bulunma gayretleri.· Gurbetçi velilerin çocuklarının, ana dili gibi konuştukları Fransızcayı yabancı dil olarak seçmeleri ve Fransızca bilmeyen yerlilere kötü örnek olmaları.· Celal Sarı hocamızın attığı tokat sayesinde, hocamızın ellerinin ne kadar büyük olduğunu keşfetmem.· Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Dürdane Meriç’in “Allaekber” demesi.· Faruk Eker Hocamızın sözlüde flüt çalışımıza verdiği kırık notları, müzik dersinin yazılısında telafi etmemiz.· Emir Mola hocamızın ders sonlarına doğru “serbest çalışma” diyerek bizi boş bıraktığı ve sonrasında bizleri gizliden gizliye takip ettiği anlar.· Akdeniz, Karadeniz, biz karnemizi isteriz.· Öğretim yılının yarısını kapsayan 19 Mayıs töreni hazırlık çalışmaları ve İshak Atçı’dan her çalışmada trampet sopasıyla yediğimiz sıra dayağı.· Adamı olan öğrencilerin 19 Mayıs çalışmalarına katılmamak için aldığı sağlık raporu.· Derse geç gelenlerin, müdür yardımcılarından aldığı “geç kağıdı”.· Her bayrak töreninde, ibreti alem için bir öğrencinin sille tokat dayak yemesi.· Kış aylarında lise caddesinde yürürken Yeni Hamamın çıkardığı dumanın keskin kokusu.· Yılmaz Erdoğan’ın çok güzel ifade ettiği gibi “kıçımıza batan platonik dikenler”.· Okulun arkasındaki çaydere.· Notları kötü olan ve sözüm ona gelecek vadetmeyen öğrencilerin lise ikinci sınıfın başında, doğrudan “sosyal bilgiler ve edebiyat” koluna sürülmeleri.· Emirdağ Lisesi üzerinden çok alçaktan uçan iki askeri uçağın görülmesinin hemen ardından yirmibirağaç yönünde yükselen toz bulutu ve sonrasında bu uçaklardan birinin Elhan Köyü’ne düştüğünün anlaşılması. (29/05/1989)· Üniversite sınavının birinci basamağında başarılı olamayanlara alaycı bakışlar ve ikinci basamak sınavda başarılı olan birkaç kişiye atılan kıskanç bakışlar.Bu vesileyle yetişmemizde emeği geçen tüm hocalarımıza saygılarımı sunuyorum ve ilçemiz öğrencilerine de yeni öğretim yılında başarılar diliyorum.Kenan Kocabaş