Emirdağ'da CHP Birleşebilecek mi?

Köşe Yazıları / Melih Can Kalender

GeçtiğimizSalı günü akşam CHP Emirdağ İlçe Başkanlığındaki toplantıda basın mensubusıfatıyla bende bulundum. Saat 19.00’da başlayan toplantıya yaklaşık olarak 30kişi katıldı. Genellikle geçmişle ilgili eleştirilerin yoğun olduğu gecedehararetli tartışmaların yanı sıra havanın yumuşadığı anlar da oldu. Hepinizinde bildiği üzere CHP Emirdağ Belediye Başkan adayı olduğunu Mehmet Palaaçıklamıştı. Bunun yanlış olduğunu ve erken açıklamasının kendilerinin ellerinikollarını bağlayarak bir şey yapamayacak hale getirdiğini düşünen CHP’nin partiiçi muhalifleri Emirdağ’da birleşme umuduyla bir araya gelmeye devamedeceklerini söylediler. Ancak aday adayının Mehmet Pala’dan başka adayların daolması gerektiğini ve parti içi seçimin ardından herkesin istediği bir adaylayerel seçime girilmesi gerektiğini anlattılar. Butoplantıda CHP Emirdağ Belediye başkanlığı aday adaylığı içi eczacı NurettinYılmaz’ın da başvurusunun bulunduğunu dile getirdiler. İsmet Güler’in adayolmayacağını arkadaşlarına tekrardan söylemesi bu konudaki tavrının kesin venet olduğundan yanaydı. Daha büyük ve katılımlı bir toplantı yapmak için gün vesaat belirleyen CHP’liler 11 Kasım’da parti binasında toplanacaklar. Esnaf veSanatkarlar kooperatifi başkanı Şükrü İbrik tepkili bir biçimde Mehmet Başkanhayırlı olsun demesi başka aday gelmeyecek Pala aday oldu görüşüne nedenolurken ortamın gerilmesiyle beraber Mehmet Pala’nın fıkrası ortamı yumuşattı. Pala şu fıkrayı anlattı:”VatandaşlardanCHP’liler, A partililer, B partililer ölmüş ve cehenneme gitmiş. Büyükkazanların başına eli çatallı birer zebani veriyorlarmış. A partililerin ve Bpartilerin kazanlarının başına birer zebani vermişler. CHP’lilere vermemişler.A partililer ve B partililer büyük kazandan çıkmaya çalışırken zebanilerellerindeki çatalı batırıp kaynar suya batırıyorlarmış. Azraile sormuşlar nedenCHP’lilerin kazanında zebani yok? Diye… Merak etmeyin CHP’liler kendilerininayağını kaydırmayı severler bir türlü çıkmazlar. Zebaniye gerek yok demiş…”