Emirdağ'ın Yayla Türküleri / Fikret Akın
Köşe Yazıları / Melih Can Kalender
Emirdağlı Araştırmacı-Yazar ve Şair Fikret Akın Emirdağ'a dair yayla türkülerini bir araya getirerek önemli bir arşiv çalışması gerçekleştirdi. On bir farklı yayla türküsünün bir araya getirildiği çalışmada ulusal çapta bilinen türkülerin yanı sıra bilinmeyen henüz gün yüzüne çıkmamış birçok türkünün de yer alıyor. İşte Emirdağ'ın Yayla Türküleri:
Emirdağlarına kara gidelim
Ayvadan usandık nara gidelim
Buranın güzeli gönül eylemez
Güzeli bol olan yere gidelim
Emirdağ’ı birbirine ulalı
Altın yüzük parmağında dolalı
Başın mı büyüdü gelin olalı
Ben seni kız iken seven oğlanım
Emirdağ’ı bir geçmeyinen yol olmaz
Altın yere düşmeyinen pul olmaz
Sevgiliylen bir gecelik yatınca
Adı çıkar ama kendi dul olmaz
Emirdağlarına sürdüm koyunu
Mor menekşe gibi eğmiş boynunu
Yattıyıdım uyandıran olmamış
Cennet köşkü sandım yarin koynuna
Emirdağ’ın yükseğinde kar yatar
Kötüler kendini yüksekten satar
Dünür saldım gavur anan vermezse
Koynunda sevdiğim kötüler yatar
+ + + + +
Harmana sererler sarı samanı
Hiç gitmiyor Emirdağ’ın dumanı
Gel otur yanıma canım sevdiğim
Ayrılık mı olur yayla zamanı
Gedik yaylası da darı seki’si
Dona’dan geliyor yarin kokusu
Kurban olsun Emirdağ’ın hepsi
Verin ağlatmayın nazlı yarimi
Kuyunun başına goyduğum hatıl
Yeter sevdiceğim saydığın hatır
Eğer yar olmaya gönlün var ise
Çık Emirdağın’dan bana kar getir
Emirdağlarında güderim koyun
Korkuyom sevdiğim ederler oyun
Zalım anan seni bana vermemiş
Düğün sevdiceğim o zaman düğün
Yaylalar içinde gölcük’tür yayla
Böylemi geçecek şu yalan dünya
Eğer yar olmaya gönlün var ise
Dünür sal anamın gönlünü eğle
+ + + + +
Toprak ev kurulmuş gölcük düzüne
Bende yandım yaylacının kızına
Baygın bakışına kurban olduğum
Yellibel’in yeli değer yüzüne
Bizim yaylalarda gonca gül olmaz
Boşla deli gönül dağlar yol olmaz
Elin kızı kendi gelip yar olmaz
Varıp kapısına yalvarmayınca
Yayladan geliyom elim boş değil
Nazlanma sevdiğim gönlüm hoş değil
Anan seni bir kötüye veriyor
Mevlamda biliyor sana eş değil
Yaylanıza vardım karsız, dumansız
Ölüyom yoluna dinsiz, imansız
Eğer anan seni bana vermezse
Koysunlar mezara beni kefensiz
Yayladan gel kara gözlüm yayladan
Güzelliği satın mı aldın Mevla’dan?
Ahınan,vahınan ömür geçiyor
Gel bir sarılalım sabah olmadan
+ + + +
Yağlı pınar Budoğlu’nun yaylası
Gazvelioğlunda davarın hası
Alnı çil altınlı duluk bastılı
Gelinler var canlar gurban olası
Yarin devesini Yörükler güder
Ağlama gözüyün sürmesi gider
Benim öpmelere kıyamadığım
Varmış el oğluna gelinlik eder
Sarı çiçeğinen donandı dağlar
Yeşil yaprağınan bezendi bağlar
Bu dünyadan muradımı almazsam
Tutuşur yüreğim içim kan ağlar
Kangal çiçek açmış başı dikenli
Yeni bir yar sevdim on yedi benli
Bin koyun güderim boğazı çanlı
Satarım çanları alırım seni
Yol üstende sarı çiçek bezedir
Ela göze sürme çekmek cezadır
Öpmeye kıyamam toz olur diye
Yarimin yanağı gülden tazedir
+ + + + + +
Ben yayladan geliyodum yalınız
Yağlığımı ala koydu çalınız
Anan seni suya salsın yalınız
Sevdiceğin ben olayım gadın gız
Tekne çukurunda Memili dede
Burada ayırd olmaz bey ilen gede
Ellez ağa derler biri var idi
Beylik ağalığına himmet ede
Göğüs yayla ibiklerin öreni
Ne arayanı vardır ne soranı
Ezel millet millet yolu gözlerdi
Hepsini götürdü Münih treni
Yaylanıza vardım yaylanız daşlı
Yeni bir yar sevdim incecik gaşlı
İlinden ayrılmış gözleri yaşlı
Böyle bir güzelin derdi var bende
Yaylaya gidiyom bir havasınan
Anan bayram yapsın gara yasınan
Hasta oldum hiç gelmiyon yanıma
Doktur ilaç verdi billur tasınan
+ + + + +
Mektup goydum Çiğillinin daşına
Dolanda gel su içmeye başına
Ben de yandım vallah yeni eşime
Eşimden ayrıldım ağlar gezerim
Yaylaya varmış da gar yiyememiş
Allı sayasını yar giyememiş
Sabahınan erken kalkmış yürümüş
Gediyom sevdiğim gal diyememiş
Yaylanıza vardım çigilliyimiş
Yardan mektup aldım gahirliyimiş
Sizde beni gınamayın emmiler
Buda geldi geçti cahiliğimiş
Isıtmaya suya vardım yalınız
Yaylıya gelmiyo gavur oğlunuz
Gorkuyodum mahallenin dilinden
Bizi ayıracak sizin diliniz
Yaylaya gel nazlı yarim yaylaya
Emanet eyledim gadir Mevlaya
Üç ay oldu heç gapıya çıkmıyo
Sanki gavur gızı olmuş evliya
+ + + +
Yaylaya vardım da yaylıyamamış
Hassa işliğini yar giyememiş
Zabahınan erken kalkmış yürümüş
İşte ben gidiyom gal diyememiş
Yaylalar içinde Çiğilli pınar
Dünyada ayrılık olmasa ne var
Dünyanın malını verseler bana
İstemem ben malı ille nazlı yar
Yaylalar yollarından inip gelirken
Azraili gördüm yılanı yerken
Ben de ganatlanıp uçuyum derken
Felek gırdı ganadımı golumu
Yayla yollarından beri mi geldin
Ötme garip bülbül bağrımı deldin
Sen de benim gibi yardan ayrıldın
Yardan ayrılanlar gelsin yanıma
Yaylalardan endim geldim yol deyi
Kentirgeni kokuladım gül deyi
Arkadaşlar bennen dalga geçiyo
Sevdiğini alamadın öl deyi
+ + + +
Basmam yaylanıza bir daha basmam
Nereden geliyon gül yüzlü yosmam
Varacağım diye haber saldıydın
Ata binmeyince umudu kesmem
Yaylanın özünde inek sağıyor
Zülüfleri ak gerdanı döğüyor
Gözünü sevdiğim topacık yarim
Salınışın milyonlara değiyor
Kara koyun gün başında meliyor
Salına salına yarim geliyor
Sekiz sene beklediydim yolunu
Şimdi o yar bir kötüye varıyor
Yayladan gelirken yorulur muyum
Ben koyun güdene vurulur muyum
Evde benim kaşı karam dururken
Ben gider ellere yar olurmuyum
Çoban davarını yüksekte tuzlar
Hani nazlı yarim verdiğin sözler
Kırmızı dudaklar,boyalı yüzler
Beni deli ediyor sendeki gözler
+ + + +
Yaylacılar yüksek yeni yol eder
Ördek gonar susuz yeni göl eder
İki güzel pencereden el eder
Birin olsam biri intizar eder
Önüne guşanmış yandımdan öğnük
Yüreğim yanıyo gız göynük göynük
Anam bana bir izin ver bu günlük
Aşığım dağları buluyum yari
Yaylalar içinde göğguyu yayla
Er biri çıkar da poşuyu bağla
Böyle mi geçecek bu yalan dünya
Gel bir daha sarılalım güzelim
Tatilden tatile köprüye durma
Gelen yaylacıdan yar beni sorma
Gönül bilir yakın , yırak olalım
Hep masraf edipde ardımdan gelme
+ + + + +
Yassı yurdun pınarları üçümüş
Çok çalıştım emeciğim heç imiş
El gızına boyun bükmek güçümüş
Yarimden ayrıldım ağlar gezerim
Bizim gonduğumuz yüce göğguyu
Kuyunun ağzından alırlar suyu
Avaren ilinde guruca köyü
Guruca köyünü yakar giderim
Güzel olan güzel yaylaya gonar
Eviniz yayladan ne zaman ener
Evinizi metheyleme ey güzel
Yarimin sevdiği güzel başbağlar
Yaylaya gidiyo eli biğeli
seni seveli Güllerim açıldı
Meram oldum doyus gocan döveli
Bir daha döverse ara bul beni
Bizim yayla gibi varm’ola
Başı pınar ayak ucu garm’ola
Soyunsam da girsem yarin goynuna
Safa geldin nazlı yarim derm’ola
+ + + + +
Yaylalar içinde ünlü ısıtma
Yüzüğüm yadiğar beni unutma
Senden alasını bulurum yarim
Sende heç ağzını havaya dutma
El yaylaya göçer ben de Horana
Kız küçükken niye goydun yarama
Anan denen şeytanından bulası
Melhem deyin tuz doldurdu yarama
Yarimin gonduğu yeşil aleyçik
Varamam yanına yollar dolaşık
Sana diyom sana ey deli yarim
Gönlün yokta niye beni bağladın
Yaylanıza geldim yayılır orman
Yandım ataşına galmadı derman
Şu yalan dünyada tatlı canım var
O da güzellerin yoluna gurban
Kapıya bağladım gınalı gocu
Harmanlar galdırdım yar senin uçu
Al bohçanı düş ardıma gedelim
Gareser damları hep bizim uçu
Derleyen: Fikret Akın