Gıredeli'nin Kahvesi'nde

Köşe Yazıları / Obalardan Odalara

Yetmişli yıllardaydı.Zemheri ortasıydı. Ayaz Bey çiftliğini Emirdağ'a kurmuştu. Süleyman Amca (Gıredeli)sabahın ilk ışığı ile bütün marifetini konuşturup döküm sobasını tutuşturmayaçalışıyordu. Selam verip içeri girdim. Çay hazırdı. İki bardağa koyup masayageçtim. Birazdan Çekirdekçi Emmi dudağından hiç eksilmeyen sarma sigarasıylaiçeriye girdi. Yanıma geldi. Hal hatır soruldu. Çaylar yudumlandı. İkincibardaklara geçilirken, Çekirdekçi: “Süleyman dün Pertlek Musa'nın oğlannan Hacı Yusuf’unAlamaç bana neler etti bir görseydin.”dedi.Gıredeli kızmıştı:“Gene ne ettiler Emmi?” Emmi biraz rahatlamıştı.Başladı anlatmaya:“Sabah kahveyi açtım. Sobayı yaktım. Kömür içinbodruma indiydim. İçeri girmişler,kapağı üstüme kapatmışlar. Üç saat alttakapalı kaldım. Senin oğlan Sedat geldi de o kurtardı. Bir de utanmadan ‘Emmisen orda miydin hiç duymadık’ dediler. Bu kadar edepsizlik de olmaz hani.” dedi. Gıredeli:“Şimdi gelirler. Ben onları rezil kepaze ederim.Utanmıyorlar mı kocaman adama böyle yapmaya. Neylersin Emmi hatır gönül kalmadı.Saygı sevgi tükendi. Allah hayırlısını versin. Takma kafana.”dedi. Emmi:“Len bi de 'Ciğerci" deyip deyip gülüşüyorlar.Adamınan dalga geçiyolar.”“Tamam Emmi tamam ben hallederim...” Üçüncü bardaklardaiçilmişti. Kapı açılıp ocakçı (Badegızı) selamla içeri girdi.“Emmiler nasılsınız.”demeye kalmadan Gıredeli ham armut gibi adamınboğazına durdu:“Marat! Deyyus!...Ben sana erken gel demedim mi?”“Dedin Emmi dedin de ,anamın odunu bitmiş. Ona birazodun yardım da. Üşümüş zavallı.”“Üşütme len. Üşüdüyse kocaya ver.”Bir sessizlik buz gibi.“Susma len. Kanadınız yanda mı?Eşek kadar oldunuz.Hadi,hadi evsinme işine...”Badegızı işinin başınageçti. Dışarıda Gosa'nın Mustafa, Pertlek Musa'nın Necdet ile Alamaç'ın sesiduyuldu. Çekirdekçi Emmi:“Aha geliyorlar Süleyman. Babal (vebal) at da bir sorbana yaptıklarını”, derken üçü dearka arkaya kara bulanmış ayaklarım çırpa çırpa içeri girdiler. Hiç bir şeyefırsat vermeden Gosa'nın Mustafa:“Allah Allah. Allah'ın işine bak.”dedi: Gıredeli:“N'oldu len yavaş. Yavaş da, anlat hele”“Evden geliyodum. Ali Hoca'nın bahçedeki ağaçlarçiçek açmış.”“Şaşır şaşırasıca ,şaşır! Dışarıda diz boyu kar len.”Badegızı araya girdi:“Gördüm bende gördüm emme bu avanak kar tanelerinibadem çiçeği sanmış.”Mustafa Emmi Badegızı'na:“Sus len! Sen sus! Altmış yaşındaki adam yalan mısöylüyor!”Ortalık sessizleşti.Gıredeliüçlüye dönerek:“Len namussuzlar! babanız yaşındaki bu adamdan neistiyorsunuz?”“Vallahi yalan Emmi. Üstüne kapanan kapağı açıpçıkardıysak suç mu işledik. Aha şahidimiz de Sedat!”Derken, üçü birden ağzındanköpük saçan Emminin eline sarılıp af dilediler.