Pala'dan 'Ucube' Tabiri!

Haberler / Özel Haber

Odak Gazetesi'nin Pazar sohbetlerinin bu bölümünde Emirdağ Belediye Başkanı Cengiz Pala, kendinden önceki belediyenin yaptırdığı ve kendi döneminde tamamlanan Emirdağ Otogarı için "Ucube" tabirini kullandı ve oraya AVM yapmak istiyoruz, dedi. Tek ses tek yürek platformu'nu da eleştirdi. Meydan'daki Atatürk heykeli ile ilgili de "Atatürk Trafik Polisi mi?" tabirini kullandı. İşte ilginç diyalogların yaşandığı o konuşmalar:

Askeriye Emirdağ’dan neden gitti?
C.Pala, Gelelim Askeriye meselesine. Genel Kurmay Başkanlığı 2001 yılında karar almış. Demişler ki, Askeri birlikleri bir araya toplanacak. Eğer o dönemdeki arkadaşlar ciddi olarak ilgilenselerdi Askeriye bizden gitmezdi. Ben göreve geldim Askeriye toparlanıyor. Zaten gidilecek diye çivi bile çakmamışlar. Şimdi şehrin ortasında devasa bir yer. Bu alanı ne yapalım diye kendi kafamdan plan yapıyorum. Bizim yüksek okulda yukarda. Şimdi o alanı bir gözünüzde canlandırın. Genelde etrafı okulların olduğu bir alan. Tam bir eğitim kampüsü gibi o mahalle. Sonra Ben Rektör Ali Altuntaş’a giderek hocam burayı size vereyim dedim. Ama bu kez Askeriye zorluk çıkartıyor. Aynı sorunu Afyon’da yaşamıştı. Askeriye dedim ki gardaşım, bu arada bizimkiler bir dernek kurdular imza falan topladılar. Dedim ki arkadaşlar bu bağırıp çağırmayla olmaz. Bu siyasi kariyerle ve diyalogla olur dedim. O toplanan imzalarda hala benim çekmecede duruyor. Bakan beye durumu anlattım onun da devreye girmesi ile o zaman Genel Kurmay Başkanı da Afyonlu Jandarma Komutanı da Atilla Işık paşa da bakan beyle okul arkadaşı. Gidip geliyoruz derken en sonunda şimdiki yurtların yapıldığı yeri aldık. Sonra ben dedim ki bizde size jandarma binası yapalım. Arkadaş o ana kadar etrafımızda olan dernek kuranların hiç birisi kalmadı. Kaymakam beyle ben imzayı çaktık. Kaymakamda memur çekti gitti bir tek benim imza kaldı. O devirden sonra Atilla paşaya bir çiçek gönderdim olmaz böyle bir şey.

Peki yurt işi tamam ama fakülte olmayınca işin bir ayağı eksik kalmıyor mu?
C.Pala, Rektör hocamla sürekli görüşüyoruz. Benim amaçlarımdan biri Emirdağ’a Fakülte getirmek. Bunun için çalışıyoruz. Ancak öğretim üyesi olmadığı için şimdilik bunu yapamıyoruz. Öğretim üyesi olsun ben Fakülteyi şimdi alırım. Emirdağ’ını tercih edecek olan öğretim üyesi olusun bedava lojman vereceğim. Buradan ilan ediyorum Emirdağ’ı tercih eden öğretim üyesi varsa benimle irtibata geçsinler. Rektör hocam her yıl ilana çıkıyor ama tercih eden yok. Emirdağ için devamlı ilana çıkıyoruz tercih eden yok.Şehrin ortasında devasa bir alan. Orası yurt yerine Afyon’da olduğu gibi TOKİ’ye verilse süper konutlar yapılsa Emirdağ için daha güzel olmaz mıydı? C.Pala, Size bir şey söyleyeyim mi? benim aleyhim de olanlar var ya orası için TOKİ ile pazarlık etmişler. Birilerin amacı askeriyeden boşalan alana şehrin ortasına konut yapılmasını istiyorlarmış. Bu Emirdağ’a yapılan en büyük kötülük ve ihanet olurdu. Emirdağ’ın konut alanı ihtiyacı yok ki? Konut yapılacak çok alanlarımız var. Yeni imar planı yaptık ve bunları belirledik. O alanı yeşil ve eğitim alanı olarak kalmasını sağladık.

Pala'dan Ucube Tabiri! - Emirdag.gen.trAfyon gibi Emirdağ’ın da Sosyal hayatı biraz zayıf bu konuda neler yapıyorsunuz?

C.Pala, Bakın bizim en büyük sorunumuz bu. Bu nedenle kalifiye eleman bulamıyoruz. Başta öğretim üyeleri olmak üzere kimseyi tutamıyoruz. Bizim önce bu sorunu ortadan kaldırması lazım. Ben bunun farkındayım ve Emirdağ’ın ucube garaj alanı için bazı görüşmelerim var. Bu alana çok güzel ve modern bir AVM yapılacak. Biz yavaş yavaş yatırımcıları ve üniversiteyi Emirdağ’a çekmeye başladık. Ancak buraya gelecek olan yöneticilerin ve ailelerinin burada uzun yıllar kalmasını sağlayacaksak kesinlikle sosyal hayatı geliştirmemiz lazım. Bunun için çok güzel ve modern bir AVP yapılması için görüşmelerimiz var. bir başka gelişme ise gurbetçi bir girişimcimizle Emirdağ’ın ilk 5 yıldızlı otelini yapması için anlaşmaya vardı. Emirdağ inanın önümüzdeki 5 yıl içinde tanıyamayacaksınız.

Yapmak isteyip de yapamadığınız projeniz var mı?
C.Pala, 180 bin hektarın üzerinde bir alan tahsis ettiğim Tarım Köy projem var. Van depremi olmasa ben şimdi ona başlamıştım. Benim tarım köyüm 500 baştan başlayıp 10 baş hayvana kadar olan bir çalışma. Bu mevcut olanlardan farklı. Süt üniteleri, veterinerleri, meslek okulları, camisi her şey olacak içinde.Havalimanı’na nasıl bakıyorsunuz? Bekleneni verdi mi? C.Pala, Havalimanı bakın bu çok önemli. Bu havalimanını kim çalıştırır? Bu havalimanını Afyon çalıştırır, Afyonlu çalıştırır. Hala Kütahya havalimanı deniliyor kanıma dokunuyor. İçim sızlıyor. Bakın Havaşın arabaları her gün Kütahya’ya gidip geliyor inanın boş gidip geliyor. Ama Afyon’dan bakın otobüsler dolu gidip geliyor ve bize Havaş yok. Ben bunları kabul edemiyorum. Bakın havalimanı açılmadan önce Ulaştırma Bakanı ve bizim bakanımızın olduğu bir toplantıda bir fikir ortaya attım. Emirdağ ile Havalimanı arasında Frig vadisi içinden bir turizm yolu yapalım dedim. Zaten köy yolları var bu alanda. Bakın bu turizm yolu olacak. Havalimanından Gazlıgöl’e Frig vadisinden boydan boya geçtikten sonra Emirdağ’a ulaşacak. Bu yol Emirdağ ile Havalimanını 70 kilo metreye indirecek. Bu yol havalimanının çalışmasını sağlar.

Eşinizle nasıl tanıştınız?.
Benim gördüğüm kadarıyla sizin en iyi halkla ilişkilerinizi yürütüyor. C.Pala, Bakın size bir şey söyleyeyim. Benim en büyük şansım eşim. Eşim benim ilkokul arkadaşım. Aynı mahallede büyüdük. Eşim çok zeki bir kızdı. Biz Afyon lisesinde okurken eşim Emirdağ’da hep takdir alıyordu. Neyse okul hayatı bitti Emirdağ’a döndük ve bankaya başladık. Anamla babam konuşuyor. Cengiz’i everelim diyorlar. Ama bana söyleyemiyorlar. Bir gün anam, “oğlum vakti geldi artık seni everelim” dedi. Bizim kayın valideye Dökme derler lakabı, böyle ufak tefek bir kadın. Ben anama dedim ki, “Tamam olur ben bir tek Dökmenin kızı ile evlenirim. Onu alabilirseniz olur, başkası da olmaz” dedim. Anam daha durur mu, gidip istemiş. Demek ki onlarında niyeti varmış.

Peki bu arada eşinizle bu konuda görüşmeniz, konuşmanız oldu mu
C.Pala, Ne görüşmesi, mümkün mü bizim zamanımızda. Yıl 1978 aynı sokakta yürüdüğümüz görülmüş değil. Biz 3 ay nişanlı kaldık ve ben daha nişanlımla yüz yüze gelmedim. Hanıma sormuşlar seni istiyorlar diye olur demiş. O olur dedikten sonra bizim işimiz bitmiş. İşin garibi kızın dayısı var aşırı solcu. Benden de nefret ediyormuş. Yeğenini istedik ya olmaz Allah olmaz demiş adam. Sonra rahmetli ile en samimi ben oldum.Hiç el ele dolaşıp bir yere gitmediniz mi? C.Pala, ya sen ne diyorsun ya. Ben 3 ay boyunca bırak el ele tutuşmayı kapılarının önünden geçemedim. Mümkün mü öyle bir olay.Babamın yokluğuna alışamadım.

Cengiz Pala’yı en çok üzen olay nedir?
Başkan Cengiz Pala bu soruya kadar gayet neşeli ve güzel bir sohbet yapılıyordu. Ancak bu sorudan sonra durakladı. Düşünmek lazım dedi ve sanki hayatı gözlerinin önünden bir film şeridi gibi geçmişe doğru geçmeye başladı. Sonra başladı anlatmaya. C.Pala, Benim hayatımı da iki tane çok üzüldüğüm olay var. Biri lise çağlarında çok sevdiğim bir arkadaşım vardı onun ölümü. Onu asla unutamam ve beni çok üzmüştü. Bir de babamın ölümü. Babam Eskişehir’de oturuyordu. Bir gün Emirdağ’ına gelmiş. Yanıma gelmiş bende o an bankada yokmuşum, beni göremeden gidiyor. Gittiği gece kalp krizi geçiriyor. Bana telefon geldi baban rahatsızlandı gel diyorlar öldüğünü söyleyemiyorlar. Bakın arkadaşlar ben babanın ne olduğunu o zaman anladım. Baba karlı dağ gibidir insanın arkasında. İster cahil olsun ister fakir ama baba bir güvencedir her zaman. Babamı ölmeden göremediğim için çok üzüldüm. Çok ağırıma gider. Ben babamı 10 ayın 15’inde 1992’de kaybettim. Hala biri baba dese ben çok üzülürüm.

Başkan Pala babası ile olan acı olayı anlatırken gözleri doldu. Sesi titreyen başkan Pala bir süre konuşmasına ara verdi. Hala babasına olan acısının bitmediği belli oluyordu. Genelde kararlı, bazen kızgın gibi görmeye alışkın olduğumuz Cengiz Pala’yı ilk kez bu kadar duygusal bir anına tanıklık ediyoruz.

En mutlu olduğunuz olay nedir?
C.Pala, Benim en mutlu olduğum an oğlumun doğduğun gün. O’da şundan evlendik hep kız doğuyor. Benim için bir sorun yok ama anam ve babam bu işe çok üzülüyor. Anadolu’nun bir alışkanlığı var biliyorsunuz. Kızlarım Banu ve Bengü’den sonra 3. kez hanım Dudu hamile. Özel bir hastaneye gidiyoruz doktor istersen doğumu bile izleye bilirsin dedi. Ya gardaşım dayamam ki ben. Kayın valide, “Bu karabaş yine kızı atar ortaya görürsünüz siz” dedi. Benden başka herkes kız olayını dert ediyor. Bengü gibi benim 10 tane kızım olsun. Doğumhane kapısı açıldı hemşire geldi ağabey gözün aydın oğlun oldu. Ana ayaklarım yerden kesildi ben uçuyorum. Benim için önemli değil ama çevre baskısı yok mu insanı mahvediyor. Biz hastaneyi donattık, çiçekler şekerler sormayın. Taksi tuttuk Emirdağ’a döneceğiz babam 4 tane kurban almış bizi bekliyor. Ya gardaşım ben babamı bu kadar mutlu ve heyecanlı görmedim. Babamın o hali var ya asla unutamam.7 kurban kesildi ama isim veremedik Eşimin adı Dudu, kızlarım Banu ve Bengü’den sonra 3. çocuk oldu. Emirdağ’a geldik, kurbanlar kesildi gelen giden derken aradan 10 gün geçti çocuğun ismi yok. Babama bir şey de diyemiyoruz. Sonra bir gün babamın yanına gitti. Babam çok otoriter bir adam. Böyle 2 metre boyunda kapıdan zor girer. Baba, ‘çocuğun adını Veli koyacağım’ dedim. Babam ‘goydurmam’ dedi. Niye baba dedim. Ben daha önce rüyamda gmrdüm ama kimseye demedim. Rüyamda oğlum oluyor ve ben babamın adını koyuyorum. Kimse beklenti içine girmesin diye hiç kimseye söylemedim. Baba dedim, “Bak yıllar sonra ilk kez erkek torunun oluyor senin adını koymayacağımda kimin adını koyacağım, el ne der dedim” Babam, ‘Olmaz bize düşmüyor, ben babamın adını koydum askere gittim 3 ay sonra öldü. Bize düşmüyor, goydurmam’ dedi. Baba olur mu bizde bir tanede ön ad koyarız olur biter dedim. Vali Görkem, Görkem Veli derken Veli Görkem adını koyduk. Babam gitti yine kurban kesti. Tam 7 tane kurban kestik. Ben hiç kesmedim hepsini dedesi kesti.5 yıldızlı yurtlarımız oldu.Üniversite benim için çok önemli. Bir şehrin gelişmesi ve kalkınması için üniversite çok önemli. Sosyal, kültürel ve ekonomik hayat için ben üniversiteye ve üniversite okumak için ilçemize gelen öğrencilere çok önem veriyorum. Bakın tüm imkanlarımı seferber ederek askeriyeden kalan yeri Türkiye’nin birçok ilinde bile olmayan muhteşem yurt ve sosyal donatı alanına çevirdik. Tam bir 5 yıldızlı otel konforunda. İnanın bana üzerine 5 yıldız koysak ve otel olarak hizmete açsak kimse yadırgamaz. Kredi Yurtlar Genel Müdürü başkan senin hatırına ne gerekiyorsa yapacağız dedi. Şu anda Emirdağ’da öğrenciden daha fazla yurt var. Emirdağ’a gelecek olan öğrencilerin tamamını barındıracağımız, onları özel yurtlara ve ya kiralık ev arama derdinden kurtardık. Emirdağ öğrenciler için bir çekim merkezi ve tercih nedeni olacak. Aynı zamanda öğretim üyeleri içinde aynı şeyi düşünüyoruz. Onlar için bedava lojman ve her türlü imkan verilecek. Atatürk heykeli neredeydi?Bakın şimdi arkadaşlar beni hep eleştiriyorlar ya. Emirdağ’da Atatürk heykeli neredeydi. Tam şehrin göbeğinde. Arkadaşlar bakın bu solcular var ya şekilci Atatürkçüler. Heykelin altına karaçalı taşlarını getirip koymuşlar. Ucube bir kaidenin üzerine Atatürk’ü koymuşlar. Ya olaya bak Atatürk heykelinin olduğu yer 6 yolun kesişme noktası. Ya Allah aşkına Atatürk trafik polisi mi?. Ben meydan düzenlemesi yaparken Atatürk heykelini oradan kaldırınca hemen harekete geçtiler, “Atatürk heykelini yıkıyor” ya arkadaş böyle bir anlayış olur mu? Ben Atatürk heykelini Kaymakamlık önüne koydum. Atatürk’ün arkasına hükümeti verdim önüne milleti verdim. Şimdi söyleyin bana kim daha Atatürkçü?. Şekilciler mi, yoksa Cengiz Pala mı?. beni Atatürk karşıtı bir adam gibi göstermeye çalıştılar.