Belçika'dan Dünyaya Mesaj: Biriz Beraberiz

Haberler / Güncel

Belçika'dan Dünyaya Mesaj: Biriz Beraberiz

Belçika'nın başkenti Brüksel'de Türk Silahlı Kuvvetlerince (TSK) Afrin'de yürütülen Zeytin Dalı Harekatına destek amacıyla "Birlik, Beraberlik ve Kardeşlik" mitingi düzenlendi. Schuman Meydanı yakınlarında binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen miting, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı. Şehitler için Kur'an-ı Kerim tilavetinin okunduğu mitinge katılanlar ellerinde Türk bayrakları ve zeytin dalı taşıdı.

Çeşitli ülkelerin bayraklarını da taşıyan katılımcılar, "Şehitler ölmez vatan bölünmez" şeklinde slogan atarak tekbir getirdi. Miting sırasında okunan bildiride ise Türkiye'nin Suriye'nin toprak bütünlüğünü gözettiği, TSK'nin operasyon esnasında sivillerin hedef alınmamasına azami gayret gösterdiği vurgulandı.

Mitinge katılan vatandaşlardan Erhan Şahin de "Parti gözetmeksizin ülkemizin içinde bulunduğu duruma destek olmak için buradayız. Vatanımız üzerinde oynanan oyunlardan haberimiz var. Ancak vatanımızın emin ellerde olduğunu görüyorum. Dünyada 80 milyonuyla şehadete hazır başka bir millet yoktur." ifadelerini kullandı. Mitinge UETD Genel Başkanı Zafer Sırakaya ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker de katıldı.

"Birlik, Beraberlik ve Kardeşlik" mitinginde Türkçe, Falamanca ve Fransızca olarak Basın açıklaması okundu.

Basın açıklamsında :

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti muhalefet partilerinin desteği ve toplumsal mutabakat ile askeri harekat kararı almış ve Türk Silahlı Kuvvetleri 20 Ocak 2018 tarihinde Afrin'e “Zeytin Dalı Harekâtı”nı başlatmıştır.

Bu harekat kuşkusuz PKK, PYD, DEAŞ ve türevleri olan terör örgütlerinin bölge halkına ve Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik açık birer tehdit olmasından dolayı icra edilmektedir. “Zeytin Dalı Harekatı“ Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) terörle mücadeleye yönelik özellikle 1624 (2005), 2170 (2014) ve 2178 (2014) sayılı kararları ve BM sözleşmesinin 51’inci maddesinde yer alan Meşru Müdafaa Hakkı’na uygun bir şekilde başlatılmıştır.

Tıpkı “Fırat Kalkanı’nda“ olduğu gibi, bu harekâttaki amaç da Türkiye’nin sınırlarında oluşturulmak istenen terör koridorunu bertaraf etmek, bölge halkı üzerindeki terör örgütlerinin baskısına nihai olarak son vermek ve bölgede huzurun yeniden tesis edilmesini sağlamaktır. Türkiye’nin güney sınırı boyunca alan kazanan, Suriye’de yaşanan şiddet ve istikrarsızlıktan nemalanan, bölgenin demografik yapısını ve sivilleri hedef alan terör örgütleri PKK, YPG ve PYD gibi unsurların eylemleri bu harekatı mecbur kılmıştır.

PKK’nın Suriye uzantısı olan PYD, YPG ve türevlerinin sadece Türkiye dışında değil ülke içinde de sivil halkı hedef alan birçok saldırıya yeltendiği bilinmektedir. Bu hain örgütler son yıllarda Hendek Kalkışması, İstanbul Vezneciler ve Kızılay Güvenpark saldırıları başta olmak üzere yüzlerce şehit ve binlerce yaralı verilmesine yol açmıştır.

Türkiye sınırlarında yaşanan şiddet ve çatışma ile yukarıda isimleri sayılan terör örgütlerinin faaliyetleri sonucunda 370 bini Kürt olmak üzere 3 buçuk milyon masum insan yerlerinden, yurtlarından ayrılmak zorunda kalmış ve gidecek bir yer, sığınılacak güvenli bir liman olarak Türkiye’yi görmüştür. Türkiye’nin yaptığı insan ve vicdan odaklı politikalarla din, dil, ırk gözetmeksizin sığınmacılara sahip çıkılmış ve Türkiye bugün dünyada mültecilere en fazla yardım yapan ülke konumuna gelmiştir.

Türkiye, sınırlarında oluşturulmak istenen terör kuşağına son vermek, bu terör kuşağını oluşturan unsurların özellikle son günlerde hedef gözetmeksizin hastaneleri ve dolayısıyla sivilleri de hedef alan saldırıları bitirmek amacıyla bu harekatı başlatmak mecburiyetinde kalmıştır.

Türkiye bu harekat ile Suriye’nin toprak bütünlüğünü veya bölgede yaşayan Türkmen, Kürt, Arap gibi herhangi bir unsuru hedef almadığını açıklamıştır. Burada hedef yukarıda da belirtildiği gibi tamamen PKK, YPG, PYD, DEAŞ ve türevleri gibi terör örgütleridir.

Türkiye’nin bir NATO müttefiği olması hasebiyle bu harekatın ayrıca NATO’nun güney sınırlarını da muhafaza amacı taşıdığı aşikardır. Terör örgütlerinin bölgede oluşturduğu istikrarsızlık Avrupa Birliği ülkelerinin güvenliğini doğrudan etkilemektedir. “Zeytin Dalı Harekatı“ Avrupa Birliği’ne yeni bir göç dalgasını da önleyecek olan önemli bir hamledir.

Operasyonu hedef almak ve Türkiye’yi uluslararası arenada zor durumda bırakmak isteyenlerin iddia ettiği gibi sivillere ve masum insanlara yönelik herhangi bir eylem söz konusu değildir. Tam tersine şu an Afrin’de PYD’nin yaptığı gibi teröristlerin sivilleri kendileri için zorla canlı kalkan olarak kullandıkları görülmektedir. Bu noktada operasyonu icra eden Türk Silahlı Kuvvetleri’nin azami dikkat, gayret ve hassasiyet gösterdiğine inancımız tamdır.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gerçekleştirdiği “Zeytin Dalı Harekatı“ başından bu yana müttefik ve komşu ülkelere gerekli bilgilendirme yapılarak, şeffaf bir şekilde yürütülmüştür. Amacı huzur, barış ve güvenlik olan bu operasyonun uluslararası toplum tarafından desteklenmesini talep ediyor, teröre karşı Türkiye’nin ve masum bölge halkının yanında olunmasını zaruri görüyoruz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur." ifadelerine yer verildi.

  • Okunma: 1481

Yorumlar (0)Yorum Yap