Gurbetten Yeni Bir Nefes

Haberler / Kültür Sanat

• 22.07.2015 00:09
• Video
• Yorumlar

Geçtiğimiz hafta içerisinde "Gurban Olduğum" isimli eseri sevenleriyle paylaşan Emirdağlı gurbetçi sanatçı Bayram Türkmen, müzik hayatını ve türkülere olan sevdasını www.emirdag.gen.tr'ye anlattı. 1982'de Belçika Brüksel'de başlayan yaşam yolculuğunda türkü sevdasına tutulan genç müzisyen yaşamından kareleri şöyle dile getirdi.

Bayram Türkmen; "Herkesin bir yaşam öyküsü vardır. Benimkisi de gurbetçi bir ailenin oğlu olarak Belçika-Bürksel'de 1982 yılında başladı. 6 yaşımda babam Hüseyin Türkmen ilk sazımız aldı. Ancak ben 10 yaşına geldiğimde evimizde ne kadar güzel bir müzik aleti olduğunun farkına vardım ve sazla haşır neşir olmaya başladım. Sabah akşam demeden zamanımı saz çalarak geçirdim. 14 yaşıma geldiğimde kendimi sahnelerde buldum. Düğünlerde, eğlencelerde gurbetin o hasret kokan duygularını değerli müzisyen arkadaşlarımla yaşadım. Bir yandan Türkiye'den gelen sanatçılara eşlik ettim diğer yandan müziğimi geliştirmek için çabaladım ve 16 yaşında konservatuvarda piyano eğitimi aldım. Zaten saz elimize değmeye görsün; kendi çapımda başka enstrümanlara da ilgi duydum ve bağlama, cura, elektro saz, gitar, kaval, ney, mey, buzuki, cümbüş, keman, ud ile uğraşarak müziğime yeni sesler katmaya çalıştım. Emirdağ kültürümüz Anadolu'nun bağrından gelen o ağıtlar, o ozanlar, o bestekarlar beni ve müziğimi hep etkilemiştir. Onların kıymetini bilerek bizler de üzerine birkaç şey koyabilirsek ne mutlu ki onun için çabalıyorum."

Sözü Fakı Edeer'e, müziği kendisine ait olan "Gurban Olduğum" adlı eseri seslendiren Bayram Türkmen, projelerine yenilerini eklemek için çalışmalarına başlamış bile... İlk çalışması olan "Gurban Olduğum"u seslendiren Türkmen, eserin hikayesini Fakı Edeer'den şöyle dinlemiş: "1960'lı yıllarda eskiden evlerde çeşme yoktu mahalle aralarında herkeşin ortak kulandığı çeşmeler veya kuyular vardı. Sabah ve akşam su kuyrukları oluşurdu. Delikanlı sevdiği kız suya geliş saatlerini bilir, beklerdi. Kız da suyu bahane edip su kaplarını alır, suya gelirdi. O da fırsat bulursa konuşurlar konuşamazlarsa göz göze gelmek bile bir saadetti. Bu türkünün öyküsü de bir su yolunda etkilenmeyle yazılan bir şiirdir."demiş.

Son yıllarda gurbetteki müzisyenlerin türkülere olan ilgisinin artmasıyla ilgili olarak Bayram şunları paylaştı: "Kendileri gibi gençler tarafından seslendirilen, özünden uzaklaştırmadan, kopartmadan yeni aranjelerle türküler ilgilerini çekebilir. Hele Avrupa'da yaşayan hatta doğmuş olanlar bile, her ne kadar diğer müzik türlerini dinleseler de içlerinde hep bir sıla özlemi var, onu da ancak türkülerimizi dinleyerek dindirebilirler!"

Çalışmalarında Emirdağ türkülerine yer veren ve her daim Emirdağ kültürüne hizmet edeceğini dile getiren Bayram Türkmen'e çalışmalarında başarılar dileriz.

Video

Paylaş

• Tweet

• Okunma: 3360